Ana içeriğe atla

Kimler Kurban Keser,Kurban Kesmek Kimlere Vaciptir?

Kimler Kurban Kesmekle Yükümlüdür?,Kimler Kurban Kesemez?,Kimler Kurban Keser Diyanet,Kimler Kurban Kesmelidir Nihat HATİPOĞLU?,Kurban Kesmek,Kurban Bayramı,Kurbanı Kimler Kesebilir?,Kurban Kesmek Kimlere Vaciptir?..

kurban kesmek kimlere vaciptir



Bir kimseye kurbanın vacip olması için şu şartlar gereklidir:

1- Müslüman olmak.

2- Hür, akıllı ve ergenlik çağına girmiş olmak.

3- Yolcu olmamak, yani ikamet ettiği yerde bulunuyor olmak.

4- Kurban kesmeye muktedir olmak. Yani belirli bir mâlî güce sahip bulunmak.

Bunlardan, bir sıkıntı olmayacaksa yolcu olanlar bulundukları yerlerde diledikleri takdirde kurban kesebilirler.

Hür olmayana kurban kesmek vacip değildir. Akıllı olmayan veya ergenlik çağına ulaşmamış olan çocuklar için kurbanın vacip olup olmaması hususunda ise görüş ayrılığı vardır. İmamı Azam ile talebesi İmamı Ebû Yusuf’a göre malı olan çocuk veya malı olan deli kurban kesmekle yükümlüdür. Bunların kurbanlarını velileri keserler. Malikîler ile Hanbelîler de bu görüştedirler.

Fakat İmam Muhammed’e göre kurban kesmek için malı olan kişinin ergen ve reşit olması şarttır. Malı olan çocuğa veya malı olan deliye kurban kesmek vacip olmaz.

Şafiîlere göre de, malı olan çocuk ve malı olan deli kurban kesmekle yükümlü değildir. Kurban kesmekle yükümlü olmak için ergenlik çağında olmak ve akıllı olmak şarttır.

Muktedir olmaya gelince, bu konuda mezhepler farklı tanımlar yapmışlardır.
Hanefîlere göre; evinden, giyiminden, ihtiyaç duyduğu eşyalardan ve borçlarından başka ve fazla olarak seksen beş gram altını bulunan veya bu tutarda eşyaya, mala veya paraya sahip olan kişi kurban kesmeye muktedir demektir. Kurban kesmeyi vacip kılan zenginliğin ölçüsü, zekât ve fıtır sadakasında aranan zenginlik ölçüsüyle aynıdır. Fakat kurbanda bu malın üzerinden bir yıl geçmesi şart değildir.

Hanbelîlere göre, ödeme imkânına sahip olan kişi, borçla veya taksitle kurban alabiliyorsa bu kişi muktedir demektir. Gerek mal sahibinden borçla veya taksitle, gerekse başka birisinden borç para bularak kurban alıp kesmesi halinde, daha sonra borcunu ödemekte sıkıntı çekmeyecekse kurban kesmekle yükümlü olur. Eğer borcunu ödemekte sıkıntı çekecekse, bu kişi için kurban kesmek bir yükümlülük olmaktan çıkar.

Malikîlere göre, kurbana verdiği paraya sene içinde zarurî bir sebeple muhtaç olmayan kişi kurban kesmeye muktedir sayılır. Ama sene içinde o paraya muhtaç olacaksa kurban kesmesi şart değildir.

Şafiîlere göre, Kurban Bayramı süresince kendisinin veya geçimlerinden sorumlu olduğu eşinin, çocuklarının ve sair ev halkının ihtiyaçlarından fazla olarak kurban parasını temin edebilen kişi kurbana muktedir demektir. Kurban parasını temin edemeyen kişi kurban kesmekle yükümlü değildir.

Bu şartları taşımayan kimseler, imkân buldukları takdirde keserlerse vacip sevabı almış olurlar. Kesmezlerse yükümlü olmadıklarından, sorumlu olmazlar. Dolayısıyla fakir Müslüman’a kurban kesmek vacip değildir.

Fakat iki fakir Müslüman bir araya gelirler; biri diğerine kurbanın yarı parasını hibe eder; diğeri bu destekle kendi adına kurban alır ve keser; sonra da etlerini paylaşırlarsa, burada kurban ibadetine ve kurban ruhuna aykırı düşen bir davranıştan söz edilemez. İki Müslüman hayırlarını ve ibadetlerini paylaşmış olurlar. Birisi para hayrı yapmış olur. Diğeri kurban kesmiş olur. Dilerlerse diğer sene yine fakir olmaları şartıyla dönüşümlü olarak bunu yapabilirler. Fakat bunu bir zorunluluk veya yükümlülük olarak değil; sırf gönüllülük çerçevesinde yapmaları gerekir. Bu yöntemle diğer seneyi bağlayıcı bir anlaşmaya girmeleri de doğru olmaz.

Kurban kesmek yukarıda izah edildiği ölçüler çerçevesinde muktedir Müslümanlara vaciptir. Muktedir Müslümanların kurban kesmemelerini, dört mezhep de mekruh görmüştür. Muktedir olmayanlar kesmezler ve bundan dolayı günahkâr olmazlar.


Kurban kesmek varlıklı Müslümanlara vaciptir. Varlıklı Müslümanların kurban kesmemelerini, dört mezhep de kerih görmüştür.

Kurban kesmek yerine bedeli verilecekse, yine kurban kesmek şartıyla verilmelidir. Yoksa kurban bedelini sırf para yardımı olarak dağıtmak kurbanın yerini tutmaz. Sadaka ayrı bir ibadettir. Kurban ayrı bir ibadettir. Diğer yandan, kurban ibadeti içinde, “infak” esprisi zaten vardır. Kurban Bayramı gibi bir bayramda fakir fukaraya bolca et infak ederek yüzünü güldürmekle ulaşılan “rahmet” küçümsenmemelidir.

Kurban etini israf etmek “haramdır”. Kurban etini israf etmemeli, atmamalı, bozmamalı; gerekli yerlerde ve gerektiği kadar kullanılması için titiz davranmalıdır.


Hanefi mezhebinde servet kiminse kurban borcu da onun olduğundan,aile içinde kimin şahsına ait parası varsa onun kurban kesmesi gerekir. Bu ister erkek ister kadın olsun. Şayet bir ailede hem kadının hem de erkeğin ayrı ayrı sermayeleri varsa, dinen zengin sayılan kişi kurban kesmelidir. Her ikisi de zengin ise, ikisi de kurban kesmelidir.

Kurban kesmek dinen zengin sayılan Müslümanlara vaciptir. Kurbandazenginliğin ölçüsü ise şöyledir:

Zaruri ihtiyaçlarından fazla olarak, elinde 85 gram altın veya 595 gram gümüş yahut bunların değerinde para ve mal bulunan kimse zengindir.

Zekâtta olduğu gibi, kurban nisabı üzerinden bir sene gibi bir müddetin geçmesi şart değildir. Ayırca koyun, keçi ve sığır gibi otlayan hayvanlar ve ticaret malları nisap miktarında hesaba dahil edilir. Bu malların çoğalan ve artan cinsten olması da şart değildir. Meselha yirmi tane koyunu olan bir kişinin koyunlarının toplam tutarı altın ve gümüşteki nisap miktarını buluyorsa, bu insan zengin demektir. Yine elinde nisap miktarına ulaşan ticaret malı bulunan bir kimse de kurban hususunda zengin sayılır ve kurbanı keser.

Diğer taraftan oturduğu evden başka bir gayrimenkulu olan bir insan, onun kira geliriyle aylık ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra elinde nisap miktarına ulaşan bir meblağ mevcut olursa ona da kurban kesmek vacip olur.

Bunun gibi, borçlu olan bir insan elindeki malını borcuna verdiği takdirde geriye nisap miktarı kadar bir meblağ kalabiliyorsa, buna da kurban kesmek icap eder. Hattha yazlık ve kışlık olarak iki takım elbisesinin dışında nisap miktarına ulaşabilecek başka elbiseleri olan kimse de bu hususta zengin sayılmaktadır. Bazı fıkıh kitaplarımızda şöyle bir hüküm de vardır:


"Bir kimsenin kendi oturduğu evden başka bir evi olursa, onu ticaret veya kira için kullanmasa bile yine onun için kurban vacip demektir."

Kurban kesmesi vacip olan kimsenin Kurban Bayramı'ndan önce olduğu gibi, Kurban Bayramı'nın 1., 2. ve 3. günleri içinde de nisap miktarına ulaşan bir mala sahip olması yeterlidir. Yâni, nisap miktarını tutan malın üzerinden bir yılın geçme şartı aranmaz. Meselâ Kurban Bayramı'nın birinci günü ihtiyaçlarının dışında eline nisap miktarına ulaşan bir para geçen kimsenin kurban kesmesi vâciptir.

Zekâtta olduğu gibi, zarurî (aslî) ihtiyaçlar şunlardır:

Oturulan ev, evde kullanılan eşya, binek vasıtası, iş ve sanatta kullanılan malzeme ve âlet, kışlık ve yazlık elbise, bir aylık, başka bir görüşe göre bir senelik yiyecek ve içecek gibi erzak.

İşte bunlardan fazla olarak elinde nisap miktarı kadar malı olan kimseye kurban kesmek vaciptir.

Ayrıca, “Kurbansız olur mu, kurban insanın sağlığına düşer.” sözünün dinî bir dayanağı yoktur. Hattâ insan zengin olsa da sağlıklı olmayıp hasta veya sakat olsa bile yine kurban kesmesi vaciptir. Diğer yönden kurbanın şartları arasında hiçbir yerde “sağlık” aranmaz. Yalnız kurban kesecek kimse, şu niyette bulunabilir:


“Ya Rabbi, aslında bize ihsan ettiğin bu kadar nimetin karşılığında kendimi sana kurban etmem gerekirdi, yalnız Sen insan kurban edilmesini haram kıldın. Benim yerime bu hayvanı kesiyorum.”

Bu sözler kişinin hâlis niyetini ve ihlâsını gösterir.

Borç para alınarak kurban kesilmez. Şayet insan Kurban Bayramı günlerinde kurban kesebilecek bir zenginliğe ulaşırsa, ancak o zaman kurban kesmesi vacip olur.

“Mahalleden, komşulardan ayıp oluyor” diye borca girip kurban kesmek de doğru değildir. Çünkü Cenab-ı Hak, kula takatının üstünde bir mükellefiyet yüklemez.Böyle bir düşünce ihlâsı da zedeler. Çünkü bu takdirde başkaları görsünler, onlara karşı ayıp olmasın diye kurban kesilmektedir ki, kulluk şuuruna aykırı düşer.

Fakat, zengin olmamakla beraber kurbanlık bir hayvan alacak kadar parası olan kimse kurbanı alır, keser, etini de çoluk çocuğuyla birlikte yer. Bununla yine sevaba girer.


Yorumlar

DUALAR

Aşık Etme Duası (Birini Kendine Aşık Etmek İçin Dua)

Sizlerden gelen sorular; Nihat HATİPOĞLU aşık etme duasını paylaşır mısınız?, ayetel kürsi ile aşık etme duası var mı?, aşık etme duası 14 gün, anında aşık eden dua var mı?, çok tesirli aşık etme duası paylaşır mısınız?, aşık etme duası mishakal, deli gibi aşık etme duası var mı?,en etkili aşk duası paylaşır mısınız?,  denenmiş  birini kendine aşık etme duası var mı..?  şeklinde soruluşmuş sorulardı. Tüm bu soruların cevaplarını aşağıda sizler için paylaştık. Allah ettiğiniz duaları kabul etsin inşallah. Birini Kendine Aşık Etmek İçin Dua-Nihat HATİPOĞLU BİRİNİ KENDİNE AŞIK ETMEK İÇİN DUA (BÜYÜ DEĞİLDİR) ; Erkeği Aşık Etme Duası-Kızı Aşık Etme Duası: Kuvvetli bir celbiye için uygulamadır. Bizzat denenmiş bir uygulamadır, herhangi bir yapılış zamanı yoktur, önerilen okuma düzeni bir hafta boyunca günde 1 defa okumaya niyet etmedir fakat genel anlamda bir hafta dolmadan hacetimiz görülmüş olur. (14 gün okumada ise okumadan sonra 40 gün başka bir işlem ya da okuma yapılmaması

Nihat HATİPOĞLU'nun Eşi Emel HATİPOĞLU Kimdir?

Sizden Gelen Sorular : Nihat HATİPOĞLU Evli mi?,Nihat HATİPOĞLU'nun Eşi Kimdir?,Emel HATİPOĞLU Kimdir?.. Ünlü ilahiyat profesörü Nihat Hatipoğlu sosyal medyada dolaşan bir fotoğraf nedeni ile birden bire gündeme bomba gibi düştü. Tesettürlü ancak oldukça bakımlı genç bir kadın hayranı ile çekilen fotoğrafı basına yayılan Nihat Hatipoğlu, konu hakkında sert konuştu. Bazı internet kullanıcıları fotoğraftaki genç kadının Nihat Hatipoğlu'nun eşi olduğu bile iddia edildi ve Hatipoğlu ilginç eleştirilere maruz kaldı. GENÇ KADINLA EVLENECEK DİYENLER OLDU  Nihat Hatipoğlu' nun genç ve güzel tesettürlü bir kadın hayranı ile çektirdiği fotoğraf adeta olay oldu. Nerede çekildiği bilinmeyen fotoğraf, kısa sürede sosyal medyada en çok paylaşılanlar arasına girdi. Bu kare üzerinden bazı kesimler ünlü ilahiyatçıyı eleştirirken, bazıları da fotoğrafın son derece normal olduğunu savundu.  NİHAT HOCA ÇIKAN HABERLERE İSYAN ETTİ   Bu kare üzerinden bazı kesimler ünlü

Kumardan Kurtulmak İçin En Etkili Dua

Sizlerden gelen sorular; Kumardan kurtulmak için ne yapmalı?, Kumar bağımlılığından tamamen kurtulmak mümkün mü?, Kumar bağımlılığı nasıl tedavi edilir?,Kocami kumardan KURTULMAK için dua paylaşır mısınız?, Cübbeli Ahmet Hoca kumardan KURTULMAK için Dua, kumardan kurtulmak için Esmaül Hüsna, Kumardan kurtulma duası Diyanet, Kumardan korunmak için okunacak dua, Sanal kumardan kurtulma yolları, kumardan kurtuldum... SORU:  Kocamı kumardan kurtulmak için dua paylaşır mısınız? CEVAP : “Bismillahirrahmanirrahim. Ya eyyühellezine amenu innemel hamru vel meysiru vel ensabü vel ezlamüricsün min ameliş şeytani fectenibühü lealleküm tüfl i hun innema yüriydüş şeytanü en yükaa beynekümül adavete vel bağdae fil hamri vel meysiri ve yesuddeküm an zikrillahi ve anis salati fehel entüm müntehun. Ve etiy’ullahe ve etiy’ur rasule vahzeru. Fe in tevelleytüm fa’lemu ennema ala resunlinel belağulmübin. Allahümme huz hubbül hamri vel meysiri bihakkı kelamukel kadim ve rasulikel kerim ve bielfi elfin la h

Aşırı Şehvetten Kurtulma Duası

Her ne kadar Allah (azze ve celle) bunu fıtrî olarak zevk ve lezzet gibi hediyelerle birlikte vermiş olsa da kişi bu hissi kontrol altında tutmadığı taktirde hem dünyâ hem âhiret cihetiyle zor durumda kalacaktır. Fikri haram, bakışı haram, meylî haram olan kişi zinâ gibi büyük bir günahla karşı karşıya gelecektir. Bedenen bunu yapmasa da uzuvları ile bir bakıma zinâ işlemiş olacaktır. Peki bu histen nasıl kurtulacağız? Şehvetten Kurtulma Duası Bismillahirrahmanirrahim, Allahumme yâ senede men lâ senede lehü. Ve yâ zuhre men lâ zuhre lehü. Ve yâ câmi’eşşettâti. Ve ya râhimel emvâti. İrhamni rahmeten tuğninî biha an rahmeti men sivâke. Allahumme lâ emlikü linefsi nef’an ve la dârren ve lâ mevten ve lâ hayâten ve lâ nüşûran. Allahumme vessî’li fîmâ rezaktenî. Ve bârik li fîmâ ve hebtenî. İnneke alâ külli şey’in kadîr. Ve lâ tusallit aleyye bizünûbi men lâ yerhamunî yâ erhamerrâhimîn. Verzuknî hayre’ddünya vel âhireti yâ Rabbel âlemîn. İlahi, in afevteni fe lâ yenkusu fî mülkike şey

Eşinin Ci..sel Organını Yalamak (Öpmek) Gusül Gerektirir mi?

Sizden Gelen Sorular : Eşinin Cin..el Organını Görmek Gusul Gerektirir mi?, Eşinin Cin..el Organına Dokunmak Gusül Gerektirir mi?, Eşinin Cin..el Organını Görmek Gusül Gerektirir mi?, Cin..el Organı Öpmek Gusül Gerektirir mi?, Erkek Ci..sel Organını Görmek Gusül Gerektirir mi?, Karşı Cinsin Ci..sel Organını Görmek Gusül Gerektirir mi?.. Cin..el ilişki gerçekleşmeden (orgzım olmadan) veya meni dışarı çıkmadan cin..el organı öpmek yada yalamaktan dolayı cünüp olmazsınız. Bu durumla ilgili haram olmamakla beraber şu hususlara dikkat etmeliyiz: – Öncelikle böyle bir davranış onurlu ve kişilikli olmaya aykırı bir davranıştır, tiksindiricidir. – İkinci olarak, cin..el organlardan sürekli olarak bir takım maddeler çıkmaktadır ve bunlar pis olan akıntılardır.  Böyle bir durumda kişi, Hz. Peygamber’in (sa): " Ağızlarınızı tertemiz yapın çünkü onlar Kuran yoludur"  diye nitelendirdiği ağzına pis maddeler almış olacaktır. Üçüncü olarak, İslam’ın insan sağlığına ne kadar değ